Kitabın Adı:  Prokrastineyşın (Solving the Procrastination Puzzle:  A Concise Guide to Strategies for Change)

Yazarı: Timothy A. Pychyl

Türkçe Diline Çeviren: Onur Öztürk

Baskı Yılları: İlk baskı Eylül 2016 / 4. Baskı Ekim 2017

Sayfa Sayısı: 116

Yayın Evi: Metropolis


Dr. Timothy ‘in tabiriyle başlanıp bitirilmesi gereken işleri inatla erteleme, savsaklama ve oturup çalışmak yerine ıvır zıvır şeylerle oyalanma alışkanlığıyla mücadele kılavuzu olarak adlandırılan Prokrastineyşın kitabı savsaklama alışkanlığından nasıl kurtulabileceğimizi anlatıyor. Kitap epey kısa çünkü içinde ıvır zıvır bilgiler yok. Doğrudan uygulamaya yönelik bilgiler var. Dr. Timothy kitabın kısa olmasına da kitabın ilk bölümünde şöyle değiniyor “Sık Sık elimize kitap alıp ilk bölümlerini okumaya başlarız ve sonra da günün birinde mutlaka bitirme niyetiyle bir kenara koyup bir daha kapağını bile açmayız. Söz konusu savsaklayanlar olduğunda bu çok daha muhtemel. Aslında savsaklamanın tanımı da niyetle eylem arasındaki bu uçurumda yatıyor. Ben de bunu beslemek istemedim ve kısa bir kitap yazdım.” (18)
Her savsaklama bir ertelemedir, fakat her erteleme bir savsaklama değildir. Savsaklamanın asıl anlamı yapılacak bir işin belirli bir sebep olmaksızın bırakılmasıdır. Hepimiz hayatımız boyunca çeşitli sebeplerden dolayı işlerimizi erteleriz. Bazı ertelemeler oldukça zekicedir çünkü yapmak olduğumuz iş yapacağımız işten daha önemsiz ise yapmak olduğumuz işi erteleyebiliriz tıpkı sağlık sorunları gibi. Savsaklamanın farkı hemen harekete geçebileceğimi bilmemize rağmen kasıtlı bir şekilde bu işi yapmamamızdır.  Dr. Timothy’in bu bölümde ilk önerdiği değişim stratejisi ise hayatınızdaki hangi ertelemelerin savsaklama sınıfına girdiğini kategorize etmeye başlamamızdır. Tabloyu oluşturduktan sonra savsakladığınız anları düşününce yaşadığınız hisleri ve düşünceleri bir kenara yazmak ve bu tabloyu incelemek.
Savsaklama hayatın gerçeklerinden kaçmaktır. Yakınlarını kaybeden insanların yas sürecinde iki tip pişmanlık gözlemleniyor. Birincisi kabahatlerden dolayı pişmanlık ikincisi ise ihmalkarlıktan dolayı duyulan pişmanlık. İhmalkarlıktan dolayı duyulan pişmanlık genellikle savsaklama davranışından dolayıdır. Savsaklama davranışıyla ilgili yapılan anket çalışmalarında yüksek puan alan katılımcıların genel başarı düzeyi de düşük çıkıyor. Başarı sebebinin düşük çıkmasının da ana sebebinin savsaklama davranışı olduğunu hepimiz biliyoruz. Quebec Bishops Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre savsaklama davranışı insanı iki türde olumsuz etkiliyor. Birincisi strese neden olarak bağışıklık sistemini zayıflatmasından dolayı ikincisi ise kronik savsaklama olarak adlandırdığımız sağlıklı beslenme ve egzersiz yapma gibi davranışları erteleyerek sağlığını olumsuz yönde ekiliyor. Hedeflediğimiz şeyleri ertelerken aslında hayatımızı ertelediğimizin farkına varmalıyız. Bu davranışı bırakmak istiyorsak öncelikle bu değişime yürekten inanmalıyız. Daha önce oluşturduğumuz tabloya ek olarak hedefleri savsakladığımızdaki ekonomik durumunuz, ilişkileriniz sağlığınız ve ruh haliniz gibi parametreler bakımından nasıl etkilendiğinizi yazarak bu davranışınızın hayatınızda nelere mal olduğunu görerek kaybettiklerinizi gözlemlemeniz lazım. Hedefe olan bağlılığımızı ne kadar sağlam ve güçlü tutarsak vaktinde harekete geçme ihtimalimiz de o kadar artacaktır.
Bugünün işini yarına, yarının işini öbür güne bu zincirleme olarak gider. Dr. Timothy kitabın dördüncü bölümünde şakacı kasap hikâyesiyle söze başlıyor. Bu hikâyede kasap dükkânının vitrininde yazan bir yazı ‘ Bugün aldıklarınızın parasını ödeyeceksiniz ama yarın tüm ürünlerimiz bedava’. Bu yazı üzerine ertesi gün bedava ürünlerden yararlanmak isteyen müşteriler dükkâna gittiğinde kasap şöyle dermiş : ‘Bakın ne yazıyor orada? Yarın tüm ürünlerimiz bedava, ama bugün değil, yarın’. Bu hikâyede de belirtildiği gibi savsaklama işte tam olarak böyledir. Yapacağımız iş sürekli yarına ertelenir, bugün yapılmaz. Kasabında dediği gibi o yarın hiçbir zaman gelmez. Yarın yaparsam daha iyi olur diye düşünüp işi sürekli erteleriz. Yapılan araştırmalarda geleceği ilişkin tahmin konusunda pek de iyi değiliz o yüzden yanılabileceğimizi kabul edip bu durumun üstesinden gelmeliyiz.
Uydurduğumuz bahaneler insanın bir gecelik fantezisidir. İşi yapmamak için veya işten kaytarmak için sürekli bahaneler üretiriz. Bu bahanelere sürekli artar. Planlama hataları yaparak işin süresini yanlış hesaplayınca ‘ben bu işi 1 saate yaparım’ vb. lafları çok kullanırız ve o iş dediğimiz zamanda bitmez. ‘İşin teslim tarihine daha haftalar/günler var’ en çok kullanılan bilenlerdendirler. Bu cümleyi kurarak işe başlama tarihimizi son gün gelip kapıyı çalıncaya kadar erteleriz. Hâlbuki işe daha önceden başlasak rahatlıkla bitirebileceğimiz bir işi son gün hızlıca bitirmeye çalışıp ortaya genellikle düzgün bir iş ortaya koyamıyoruz. Bir işi başarma becerimiz hakkında yanlış fikirler üretirsek, örneğin işi yapamayacağımıza korkuyorsak bu işten kaçınırız ve savsaklamaya başlarız. Düşünce biçimimizden kaynaklanan yani bahanelerden dolayı savsakladığımız işlerden dolayı kurtulmak için bahane ürettiğimiz zaman durup aslında kendimizi kandırdığımızı hatırlayalım ve yapılması gereken işi yapmaya başlayalım.
Başlamanın gücü aslında ‘Hemen başa’ kelimesinde gizlidir. “Araştırmalara göre başlamak,  elimizdeki işe yönelik algımızı değiştiriyor. Üstelik bu kadarla da kalmıyor; bir kere başladıktan sonra benlik algımız da önemli ölçüde değişebiliyor”(66). Yapacağımız işi bir kez savsaklarsak bunun arkası kesilmez. Önceki bölümlerde de anlatıldığı gibi savsaklama davranışı aslında bizi daha mutlu ediyor gibi gözükse de aslında mutsuzluğa sevk ediyor. Araştırmalara göre hedeflediğimiz yolda ilerlemek bizi daha mutlu ederek hayattan keyif almamızı sağlıyor. Hedeflerimiz ile ilgili neyi, nasıl, ne zaman ve nerede yapacağımız ile ilgili hazırlayacağımız liste ile hedefe kararlı bir şekilde ilerlememizi tetikleyerek hedeflerimizi gerçekleştirmemizi sağlar. Yapmamız gerek  işi ne kadar basitleştirir ve somutlaştırırsak o işi yapma hevesimiz de o kadar artar. Yapılan araştırmalarda yapılacak işin üzerinden soyut düşünmek o işi ertelememize neden oluyor.
Başlamak sihirli bir değnek değildir. Başlamak bitirmeye yetmez. İşe başlamak en önemli adımlardan biridir fakat başladıktan sonra ortaya çıkan bahanelere kapılırsak o işi bitirmemiz pek de kolay olmayacaktır. Özellikle günümüz çağında internet bu olayı tetikliyor. Bilgisayarda bir iş yapmaya başladığımızda ‘ maillerime bakmak bir dakikamı almaz’ diye gelen kutusunu kontrol edersek saatler sonra elimizdeki işin bir kenarda öylece durduğunu görürüz. Bu tarz dikkat dağıtacak şeyleri mümkün olduğunca ortadan kaldırmak ve dikkatimiz dağıldığında ne yapacağımızı önceden karar vermemize imkan sağlayan hedefler listemize geri dönerek başladığımız işi hedefler doğrultusunda ilerletiyoruz.
İrademiz hedeflenen bir şeyi yapma konusunda önemli etkenlerden biridir. Hepimiz ‘bugün yorgunum bu işi yarın yapayım’ gibi cümleler kurmuşuzdur. Gerçekten de o an ki hissimiz bu yöndedir fakat bu noktada irademizin gücünü ortaya koyarak, hedeflerimize sağ salim ulaşabilmek için böylesi anlık duygulara takılmayıp yola devam etmemiz gerekir.
Savsaklama davranışı kişilik özellikleriyle oldukça yakından alakalı. Kitabın dokuzuncu bölümünde Fiona ve David örneğinde de bu konudan söz ediyor. Fiona sorumluluk sahibi bir kadın, David ise toplumsal beklentilerin şekillendirdiği mükemmeliyetçi olarak nitelendiriliyor.  Fiona sorumluluk sahibi olduğu için savsaklamaya yatkın değilken David niteliğinden dolayı oldukça yatkındır. Dr. Timothy hikâyenin sonunda kısa bir test yaparak savsaklamaya yatkın/dirençli olduğunuzu ölçüyor. Kişilik özelliklerimizden kaynaklı savsaklama davranışlarını hemen değiştirmek mümkün değil fakat hedef listemizi tekrar göz önüne getirip zamanla bu davranışı değiştirebiliriz. Belki de kapasitemizi öğrenip üstüne gittikçe güçlü yanlarımızı bile ortaya koymamız mümkün olabilir.
Kitabın son bölümünde Dr. Timothy internet tabanlı teknolojilerinin en çok kullanılan savsaklama bahanelerinden biri olduğuna kısaca değinmiştir. Savsaklamanın en büyük parçalarından biri: bize kendimizi daha iyi hissettiren şeylerin cazibesine kapılmaktır. İnternette bu cazibelerin en iyilerinden. Önceki bölümlerde de anlatıldığı gibi internette de dikkat dağıtıcı unsurlar ortadan kaldırılmalı(gereksiz programlar, sosyal medya sayfaları…)  ve işe odaklanmalıyız.

YORUM

Savsaklama davranışı çevremde bulunan çoğu kişide olduğu gibi bende de var. Bu kitabı satın aldığımda boş vaktimin olmasına rağmen ‘sonra okurum vakit bol nasıl olsa ’ gibi basit bir bahanenin arkasına sığınıp kitaplığın bir köşesine koydum. Kitabı savsaklama davranışımdan kurtulmak için aldım ama daha kitabın kapağını bile açmadan, ilk bahane de kitabı kitaplığın bir köşesine attım. Sonraki günlerde kitabın arkasında bulunan yazı dikkatimi çekti ve anlatılanlar beni anlatıyordu ve o an okumaya başladım. Her bölümünde sanki benim yaşamımdan kesitler vardı. Kitabı saatler içinde okudum. Bölümlerin sonunda bulunan değişim stratejilerini tek tek yaptım ve kitap bittiğinde oluşturduğum liste ile ertelediğim işleri kontrol ettim. Birçok saçma sebepten dolayı kısa sürecek işleri sürekli ertelediğimin farkına vardım. Tabi ki bu işler önceden bir damla su iken birikerek bir göle dönüşmüştü. Nasıl yetiştireceğim ile ilgili kısa bir panik yaşadıktan sonra kitapta okuduğum bölümler aklıma geldi. Başlamak için geç olmadığını düşünerek yapılacak işleri planlayıp yapmaya başladım. Normal şartlarda ödevleri genellikle son güne bırakma alışkanlığımı bir kenara atıp önceden yapınca daha mutlu ve huzurlu hissettiğimin farkına vardım. Mutlu ve huzurlu olunca hedeflerime ulaşmak için fazla yorulmadan, ortaya daha iyi bir iş çıkarttığımın farkına vardım.


Yorumlar

  1. Özetten anladığım kitabın savsaklamak üzere yazılmış olduğudur. Savsaklamanın hayatından gerçeklerinden kaçmayı ifade ettiğini ve kötü bir davranış olduğunu ifade etmektedir. Bu yüzden uyuşukluktan, umursamazlıktan, sebepsiz geciktirmelerden kurtulmamız gerektiğini ifade etmiştir. Özette, internet tabanlı teknolojilerin de savsaklama bahanelerinden biri olduğuna yer verilmiş. Güzel bir kişisel gelişim kitabı olduğunu düşünüyorum. Özette güzel çıkarılmış, kitap hakkında fikir sahibi edindim. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  2. Pek fazla kitap okuyan biri olmasam da akıcı yazılmış güzel :)

    YanıtlaSil
  3. Özet oldukça akıcı bir dille yazılmış. Kitabı okumak için sabırsızlanıyorum :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ARKADAŞLARIMIN OKUDUĞU KİTAPLAR HAKKINDA YORUMLARIM.